2 Mart 2009 Pazartesi

Alınteri Bulvarı Ostim Rüyası

Ağalar, burda yavas yavas Ostim dünyasina "dühul" olmaya başladım.


Bizim gümrükten “izin vermezler” makinasını süreli de olsa geçirdik, tamir ettiriyoruz.
Yok torna taşlama, kumlama, krom kaplama, hidrolikler midrolikler,
bir yandan da ustayı kontrol edicez derken bir sürü aleme girdim.
Baka ne lan baka ???

Ustada usta ama ha ! Ben kendimi patron sanırken, ustanın isteklerine can siparene koşturuverir buldum bir anda...

Gelen giden, kapıdan geçerken uğrayan, allah nazardan saklasın, maşallah misafirimiz artmaya başladı ...

Bir .... var , eskavatör kovası imal eden. Bu, bizim üniversitede endüstri ilişkileri dersinde, (hani çok ahım şahım bir ders değil ama üniversitede okutulduğuna göre bir dayanağı olmalı ) öğrendiğimiz konuları keşfetmis, okumadığından değil kendiside üniversite okumuş ama okurken ne bilsin başına gelecekleri. Gelip gelip kağıda organizasyon şemaları çiziyor. Çocukluktan beri Ostimde ya, elleri usta eli olmuş. Olsun ama şimdi iphone kullanir yuzuk takar.


"Abi biz niye başarısızız ?"

"Estağfurullah abicim o nasıl söz?"
"Yok öyle abi! Biz önce eleman alırız, sonra malzeme alırız sonra imalat yapar
sonra da stoga koyarız. Hani stokların durduğu yere böyle bir vitrin camı koyayım da
bari yoldan geçen görsün bile yok. Siz napıyorsunuz? Ortada şirket yok eleman yok
maşallah önce teşhir yapıp müşteri bulursunuz, parayı peşin alır sonra gelir bize sipariş
verirsiniz. Sizinki doğru abi” diyor.

Kurumsallaşma ve kümeleşme çabaları içerisinde madem teşhir edeceğiz malımızı, bari bir websitesi yapılmalıya karar vermişler. Ama vizyon misyon linkinin içine yazacak bişey
akıllarına gelmemis henüz, şikayetçiler bu terimlerden. Aman görün bakın çok büyük
işadamı olacak göreceksiniz.











Bir yandan da N.otomotiv klasiğimiz var bir adet. S. usta saolsun ilk ihracatımız
onların ürünlerini alıp satarak basladı. Fiyat teklifini faksla gondermeyi ayıp kabul ederler,
illa elden zarf icinde takdim edecekler.Sonra konusmadan oturup uzun uzadıya pazarlık edilir.
Acele ile is yapilmaz kesin kes.Kısmet!

N.Otomotivin ordan bir Oktay çıktı şapkadan,Yozgatlı imis, Divan sazı çalıyor söylüyor. Aşıklardan. Ava gidiyorlarmış 3 bağlama üstadı, hayvanlara ateş etmeye kıyamayıp sabahtan aksama açık havada çalıp söyleyip geri geliyorlarmış


Herkes kriz mriz konusuyo ya bu ara, Oktay'a teğet bile geçemezmiş "bana bisey olmaz abi krizde ben çırpma tezene çalmam, çekme calarim, bi Yalan Dünya girişi yaparım gece 12 de bütün millet balkonuna üşüşür, deprem sanırsın,hayatta aç kalmam ben abi ” diyor.

Gelmiş TV li çin isi telefonundan bana yalan dünya ,yozgat sürmelisi dinletiyor.

Onlarin orda usta izin vermiyomuş, ”yav ayağımıza çağırmak ayıptır ama , bizim burda kimse karışmaz gel çal sazını” dedim bende.

http://www.youtube.com/watch?v=v4ZmLXrrCOo


Bu alemler arasında gidip gelmekten, CINE5 decoder ı gibi oldum sizin anlayacağınız, ama o elektronik olandan değil...Arkaya,yana ayna koymalı, aynayı, cam sille parlatıp ücretsiz net görüntü elde etmeli bir model vardıya şehir efsaneleri arasında anlatılan, o türden.



Sevgiler,

Uzun Emrah Efendi